R1100GS incik boncuk arızalar...

[Basri]

Ivır kıvır arızalar çıkıyor, nereye yazacagımı şaşırıyorum, yazmasam olmaz, birisinin başına gelir, gereksiz yerleri kurcalar, kaş yapayım derken göz çıkartır. Böyle, yeni bir başlık açmayı gerektirmeyecek kadar ehemmiyetsiz arızaları ve çözümlerini burada toplamayı uygun gördüm.

RID (rider information display) "sürücü bilgilendirme göstergesi".
Yaklaşık bir ay önce bir akşam tamamen gitti, sabah tekrar geri geldi. 10-15 gün problem yok, sonra ara sıra gidip gelmeye başladı, gittimi kökten gidiyor, benzin, hararet, saat, vites, hiçbiri yok. elim girdiği kadar alttaki kablolarını kurcalıyorum, tık yok, kafasına göre, sarsıntıyla falan da ilgisi yok, akşam parkediyorum, çalışıyor, sabah kontağı açıyorum gitmiş.

RID bir sigortaya bağlı değil.

En sonunda bir gitti, pir gitti. İki gün bekledim gelmedi, hadi vites ve saat göstergesi önemli değil ama hararet ve benzin önemli, ameliyat zamanı yani...

Ön camı aldıktan sonra, tüm gösterge panelini bağlayan, farın üstündeki iki adet 10 anahtarla açılan cıvatalar bende yalama olmuş, yani gösterge panelini sökmem imkansız fakat panelde, RID tarafındaki küçük plastik parçayı tutan 3 küçük vida var, iki tanesi kolay çıkıyor, bir tanesi için çok egzantrik "L" tornavida lazım. Neyse, plastik parçayı sökünce RID'e ulaşabiliyorsunuz, onu da iki vida tutuyor ve RID'i yerinden çıkartabiliyorsunuz fakat tamemen ayıramıyorsunuz çünkü kabloları sabit, bir soket vasıtasıyla geçme değil, direk içine giriyor.

O halde kabloları kontrol ettim, bir tanesine kontak kapalı iken elektrik geliyor, hımm, demekki bu saat, diğerlerine kontak açıkken elektrık geliyor ve ışığı da yanıyor. Yani problem RID'in içinde. İnce bir tornavida ile kanırtarak presli kapağını ayırabiliyorsunuz ve karşınıza teknik olarak ismini bilmediğim, içinde elektrik devreleri dolaşan bir kart çıkıyor, büyülteçle incelediğim zaman bu devrelerin bir yerinde kopukluk görüyorum ve sivri uçlu iletken bir aletle buraya müdahale edince RID çalışıyor.

Doğru elektronikçi arkadaşın dükkanına, daha evvel bahsettiğim gibi RID yerinden ayrılmıyor, arkadaşın dükkanı küçük, kapısı dar. Çantaları söküp motoru dükkanın içine, masanın yanına kadar sokuyorum, kristal dükkanındaki fil gibiyim, neyse arkadaş kopuk yeri lehimliyor, mum gibi bir şeyle izole ediyor,topluyoruz, kaç para? İstemez bişey... 5 lira veriyorum ve bilmem kaç yüz Avroluk parçayı kurtarıyoruz..

Selam, sevgi, Basri...

[ilyada]

Bmw nin birsuru modelinde ayni parcayi kullanmislar. Motorlar pert oluyor, yada hurdasi cikiyor vs. o parcaya bisey olmuyor. Saglam bisey aslinda. Siddetli guneste sapitiyo bazen.

Iste senin sanssiz bi motorcu oldugunun kaniti

[volkert]

Çok ilginç! Gerçekten bir şanssızlık var.Sürücü bilgilendirme ekranı ile ilgili olarak adv rider da bir iki laf okuduğumu hatırlıyorum.Kablo kopukluğundan falan bahsediyorlardı ama direkt gösterge devrelerinde bir arızayı ilk defa duyuyorum.

Aslında ufak tefek şeylerle bende uğraşıyorum, bu başlık iyi olmuş, uğraştıkça ekleriz.

Mesela motoru ilk aldığımda direksiyon kilidi çalışmıyor gibi birşeydi.Kontak bölgesine ve içine pas sökücü birşey sıktım zamanla açıldı.Şu an sorunsuz çalışıyor.

Bir diğer detay; arka sele kilitlenmiyordu.Selenin altındaki "U" demir kilide girmiyordu.O demiri söküp demircide parça ekletip uzattım.Orjinal olup olmadığından kuşkuluydum.Demir uzayınca kilide oturdu ve kilitlenir oldu.Ama sonradan o bölgeyi sökünce kilit mekanizmasının gövdeye bağlantı yerinden kırıldığını gördüm.O yüzden mekanizma aşağı düşmüş.Mekanizmanın bağlantı yerini plastik yapmışler! Beneve ye yakıştıramadım cık cık cık

[Basri]

Iste senin sanssiz bi motorcu oldugunun kaniti

Oğuz'un "bahtsız bedevi" veya "bahtsız motorcu" diye bir karikatürü vardı eski sitede, bulup buraya koymak lazım

[Basri]

Beni aylardır çileden çıkartan tıkırtının sebebini buldum galiba, cevap aşağıdaki linkte;

http://www.ebbo.org/stop_the_rattle.php

Müsait bir zamanda tercüme edecem..

Aşağıda krank sensörü tamiri var

http://www.ebbo.org/2av54.php

[volkert]

Umarım sadece eksantrik zincirin gergisi ile ses kesilir.Malum arkadaşımız ileride sorun çıkaracak parçalar listesine eksantrik zinciri de koymuştu!

[volkert]

Yukarıda Basri abinin linkini verdiği krank sensörü yazısının tercümesinide merakla bekliyorum.Ancak anlayabildiğim kadarıyla adam sadece basit bir test düzeneği kurup, kablo ve sensör kontrolü yapıyor.Sensörün okuma uçlarını hiç ellememiş.Bunun sebebi sensörün sadece kablo kopukluğu nedeni ile arıza yapması mı yoksa okuma yüzeylerindeki arıza için yapılabilecek birşey olmaması mı anlamadım.Çeviri gelince anlarız.Basri abi acele etme kendi kendime zihin cimnastiği yapıyorum, bana bakma sen.

Asıl yazacağım konu ise şuydu:

Bir süredir arka amortisörden bir gıcırtı gelmeye başladı.Olduğum yerde sele üzerinde oturup kakınca alt taraftan bir yerden gıcır gıcır ses geliyor.Aslında amortisörden gelip gelmediğinden de emin değilim.İkinci bir kişinin eğilip dinlemesi lazım.Amortisör patlak olamaz, öyle olsa arka teker zıp zıp zıplar kontrolde çok bariz etkisi olur.Ya amortisör bağlantı noktalarından yada paralever rulmanından falan diye düşünmekteyim.
Ne diyorsunuz?
Sizde böyle bir ses var mı?

[Basri]

Yukarıda Basri abinin linkini verdiği krank sensörü yazısının tercümesinide merakla bekliyorum.Ancak anlayabildiğim kadarıyla adam sadece basit bir test düzeneği kurup, kablo ve sensör kontrolü yapıyor.Sensörün okuma uçlarını hiç ellememiş.Bunun sebebi sensörün sadece kablo kopukluğu nedeni ile arıza yapması mı yoksa okuma yüzeylerindeki arıza için yapılabilecek birşey olmaması mı anlamadım.Çeviri gelince anlarız.Basri abi acele etme kendi kendime zihin cimnastiği yapıyorum, bana bakma sen.

Asıl yazacağım konu ise şuydu:

Bir süredir arka amortisörden bir gıcırtı gelmeye başladı.Olduğum yerde sele üzerinde oturup kakınca alt taraftan bir yerden gıcır gıcır ses geliyor.Aslında amortisörden gelip gelmediğinden de emin değilim.İkinci bir kişinin eğilip dinlemesi lazım.Amortisör patlak olamaz, öyle olsa arka teker zıp zıp zıplar kontrolde çok bariz etkisi olur.Ya amortisör bağlantı noktalarından yada paralever rulmanından falan diye düşünmekteyim.
Ne diyorsunuz?
Sizde böyle bir ses var mı?

Öyle gacır-gucur ses var bende de oturup kalkınca ama seleden geliyor, orijinalin üstüne vinleks kaplama yapılan tüm selelerden o ses geliyor.
Arka çamurluğun amortisör tarafında lastik bir paspas-tozluk var, seninki ser malzemedense veya sertleşmişse lastiğe sürtüyor olabilir.
Benimkinde mesela arkada, plakanın alt kenarı, motor yaylandıkça plastik-siyah çamurluğa sürtüyor.

Arka amortisörün dibinde, egsoz tarafında, küçük bir vida ile ayarlanan rebaund damping (geri tepme) ayarın ne durumda?
Sağa doğru sıkılırsa amortisör sertleşir
Sola doğru yumuşar ve motorun arkası beşik gibi yaylanır.

Fabrika çıkış ayarı en sertten (en sağdan) yarım tur geridir.

-----------------------------------------------------------------

Krank sensörü yazısını bayramdan sonraki hafta çevirmeyi düşünüyorum, gece geç saatlerde ugraşabilirsem daha erken olabilir..

[volkert]

O vidayı gördüm ama incelemedim.Bakayım yeri neresi.

Gıcırtı seleden ise çok komik olur, ben neler neler düşünmüştüm.

Yazının acelesi yok abi, ne zaman müsait olursan.

[ilyada]

Umarim olmaz ama, birkac arkadasimin tecrubesinden soyle birsey hatirliyorum : once inceden gicir tiyir bir ses. Bir sure sonra yag kacirmaya baslayan bir amortisor.

Benim almayi dusunup de bir arkadasima aldigimiz bir r 100 gs vardi. Once bu ses basladi, bir ay sonra amortisor sizlere omur. Biz tamir ettirdik ve iyi netice aldik ama daha sonra baska arkasalar da ayni tamirati yaptirdilar ve bildigim kadariyla kimse memnun kalmadi. umarim bu degildir, baska birsey cikar. amortisor pahali bir parca

[volkert]

Benim başımda o-ring ler ile belada! Sağ silindirin eksantrik zincir dişlisine ulaşılan siyah kapağın etrafından yağ geliyordu.Söktüm baktım o-ring şeklini kaybetmiş.Gittim 2,5 liralık ısıya dayanıklı o-ring den aldım taktım.

Şurası.Fotoğraf adv rider sitesinden.


Bu arada adv de arama yaparken şu resmi gördüm.


Hikayesi:
http://www.advrider.com/forums/showthread.php?t=167287&highlight

Güzel bir krank çizimi.


Motor 1100 gs

[ilyada]

Yagsiz kalinca yada konik rulmanlar sikisinca vs. otomobil defransiyelleri de aynen boyle yaniyor. Piyasada "defransiyeli yakmak" olarak telaffuz ediliyor. Acaip isiniyor, oyle ki , keceler felan eriyip gidiyor. Sonra disliler yada yataklar arasindaki son damla yag da yanip tukendiginde metal metale sarip, kaynayip kitliyor defransiyel. Ben cocukken babamin basina gelmisti, volvo marka ama volvodan cok porche lere benzeyen iki kapi bir spor otomobili vardi babamin. Uzun yolda yag tapasi gevseyip dusmus, once yag bosalmis, sonra ses degismis hafiften. Babamda kulak oldugu icin, yada bir baska deyisle babamin kulaklari mekanik ses dinlemeye, degisimlerini, tinisini felan yakalamaya kendini adadigi icin erken farkediyor ve yola devam etmiyor. Ama yine de dislilere birseyler olmus olmali ki, o defransiyel 20 yil daha calisti ama viyak viyak bagirarak calisti. Dogu avrupa mali o mehsur belediye otobusleri gibi ; gaz verince ayri bi inilti, gaz kesip kopmresyona binince ayri bir inilti, tam ortalarda, ne gaz verir, ne kompresyona bindirir durumlarda ise gidip gidip gelen iniltiler.. Keman giygiyi desen degil, homo habilisler sevisiyor desen degil.. Anlatilmaz, yasanir
..............

1200 serisinin diferansiyellerinin cok, cok, cok, ama cok ! uyduruk oldugunu dusunuyorum..
(evet, hafif ! )

[volkert]

İkarus şanzıman sesi meşhurdur hakikaten.Bir ara İzmir'de çok vardı onlardan.Liseye giderken "vıy vıy vıy vıy uuuuuuuuu" sesi eşliğinde nefis yolculuklar yapardık.
Cem sizden kaç araba geldi geçti sorması ayıp?


Ben "diferansiyel" kelimesine kafayı taktım.Türk dil kurumunun www.tdk.gov.tr adresinden kelimeyi arattım.

diferansiyel
isim Fransızca différentiel

1 . Dönemeçlerde otomobilin iki arka tekerleğinin ayrı hızla dönmesini sağlayan bir dişli aygıt.
2 . matematik: Özellikle fonksiyonların değişmeleriyle ilgili matematik dalı.



Konumuz matematik olmadığına ve motosikletimizin arkada bir tane tekerleği olduğuna göre "diferansiyel" kelimesi "arka teker dişlisi" için kullanılmaması gereken yanlış bir kelimedir.Arkada ayrı hızlarda dönen bir başka tekerleğimiz olmadığı müddetçe "diferansiyel" gibi karmaşık bir kelime yerine "arka teker dişlisi" ni kullanmayı öneriyorum naçizane.

1200 ün arka teker dişlisinin alaşımı farklı herhalde, hafif olduğuna göre.



Yukarıda eklediğim krank resmine bakıyorum...yahu bu aletin eksantrik zinciri nasıl değişir???

Debriyaj balatasından korkuyordum, bu daha berbat galiba!

[Basri]

Yukarıda eklediğim krank resmine bakıyorum...yahu bu aletin eksantrik zinciri nasıl değişir???

Debriyaj balatasından korkuyordum, bu daha berbat galiba!

Motoru yarmaktan baska yol yok gibi gozukuyor, ama olsun, onun da altindan kalkariz be abicim

[Basri]

RID'i tamir emistim ya, yenisi 414 Avro + KDV'ymis yuh, oha...

Cumartesi Aydin'a gittim, Nuri'yle beraber motorlarin amortisor yaglarini degistirdik. Bilinen konu oldugu icin resim falan cekmeye gerek duymadik.

Nuri'nin motor;
Ben gittigimde on tekeri falan sokmustu zaten, yasadigimiz tek problem ABS sensorunun sokulmesi oldu, yerine kaynamis, saglam bi yapistirici surmusler daha evvel, Cem'i aradim, kesinlikle arkadan vurmayin dedi, iyiki aramisim, yoksa fena girisecektik arkadan, bobinleri falan parcalayip alacaktik sensoru elimize, sagol Cem. Karsilikli kanirtarak, sicak su dokerek 1 saatte cikardik anca.

Benim motor;
Gidonun altindaki, plastik koruma-kapagin aktindaki sag somun sokulmedi, cok sikiydi ve locktite surmusler galiba, somunu yalama yaptik
Cem soylemisti ozel bir lokma var boyle olaylar icin diye ama Cumartesi aksam vakti nereden bulacaz.
Fursu motorun ustunde birakip kovani almaya karar verdik ama fursun ustundeki minik alyen vidanin sokulup hava almasini saglamak lazim yoksa vakum yapar ve cikmaz. O noktaya normal bir alyen anahtarin girmesi imkansiz
Sagolsun Nuri tornaciya gidip uygun alyen anahtarin kisa ucunu taslatip 2-3 milime dusurttu. Hava deligini actik,
Kovani asagidan cektik, yarisindan sonra gelmiyor, takildi, neyse evire cevire cikarttik ve Nuri kotu haberi verdi; Benim sag furs cekiclenmis, duzeltilmis ve her turlu muameleyi gormus. Disaridaki sol fursuda elle kotrol ettik ve onda da hatalar var, oda dogrultulmus artik moralimi bozmuyorum boyle seylere
Demekki kafadan girmis, kovanlari yenilemisler, furslari duzeltip uzerine takmislar, yag kacirmiyor, motor duzgun gidiyor, kim duzelttiyse eline saglik.

Arkadaslar, bizim motorlarin on amortisorleri hem hidrolik hem pnoymatik, yani hem yag, yag bulamzsak havayla da calisiyor
Tanesine 470 cc yag koymak lazim, Nuri'nin kinin tanesinde 100, benimkinin tanesinden 50 cc yag cikti.
Nereye gitti bu yag diye sormayin, biz de bilmiyoruz

Ikimizin de amortisorleri harika oldu, cok farketti, mutluyuz, gururluyuz

Basri...

[nurikilimci]

Eline sağlık abi negüzel anlatmışsın.
Biz süper vakit geçirdik abs sensörü deli etti sonunda azda olsa çekiçleyerek çıkarttık. Montajdan sonra en çok merak ettiğimiz şey abs nin devreye girip girmeyeceğiydi şükürler olsunki çalışdı ve derin bir oh çektik.

[volkert]

Aydın ekibi iyi iş çıkarmış bu haftasonu.Amortisör ile ilgili yazılar ve resimler önceki forumda herkes mektuplarını alınca kaybolmuş oldu.

Amortisörler demek ki bir yere kadar düzeltilebiliyor.Bence bu iyi bir haber.Gidişinde çalışmasında sorun olmadığına göre ne ala...Makinalar bozulur, tamir edilir.Önemli olan nasıl tamir edildiği.

RID fiyatı nefis nefis! Neyseki filtreler çok astronomik değil ben ona şükrediyorum.Yoksa vidası somunu bile saçma sapan paralarda satılıyor seviste.

"Master Boxer" olmasa bu motorlar çoktan iş bilmez tamircilerde ruhunu teslim etmişti, yada o sensörler bi tarafımıza kaçmıştı! Master Boxer'ın kim olduğunu anladınız siz!

Yahu hakikaten o yağlar nereye gitmiş?

İzmir ekibide boş durmadı.Kırmızı motora ufak bir iki operasyon yaptık.Hava kutusunun kapağında ilginç bir delik tespit ettik.Motor sahibi "ben bakkaldan ciklet alıp geleyim" demesine rağmen yapıtırıcı ile gelip sopa yemekten kurtuldu. Öncesinde motorlar sabit kaldı sürücüler değişti.Karşılıklı yorumlar alındı.Herkes komşunun tavuğunu kaz zannetti. Bu iş nasıl oldu hiç anlamadık.

Bu arada her iki motorda güldür güldür benzin yakmaya başladı.Bir acayiplik var ama buluruz herhalde sebebini.Tepeleme doldurulmuş depo, ışık yanana kadar 330 km yaptı. %60 şehir içi bol gazlamalı patınajlı sürüş, geri kalan sakin uzun yol sürüşü.

Yukarıda bahsettiğim gıcırtıya baktık.Ne yazık ki tahminim doğru çıktı.Ses paralever rulmanından geliyor. Gıcırdamakla kalacaksa hiç zikimde değil çok afedersiniz.Ama gıcırtıdan öteye geçip neler olabilir onu da bilmiyorum açıkçası.

[Basri]

"Master Boxer"

sevdim bu deyimi Kendisi ne der bakalım.

Öncesinde motorlar sabit kaldı sürücüler değişti.Karşılıklı yorumlar alındı.Herkes komşunun tavuğunu kaz zannetti. Bu iş nasıl oldu hiç anlamadık.

Var bende de bu hastalık, motor bir yana, elimdekileri görmeyip benzer başka şeylere ağzımın suyunu akıtıyorum. Sonrdan farkına varıyorum, bendekiler daha iyi

Bu arada her iki motorda güldür güldür benzin yakmaya başladı.Bir acayiplik var ama buluruz herhalde sebebini.Tepeleme doldurulmuş depo, ışık yanana kadar 330 km yaptı. %60 şehir içi bol gazlamalı patınajlı sürüş, geri kalan sakin uzun yol sürüşü.

Demiştim ya senkronize vaziyette birimizin başına ne geliyorsa diğerleri hazırlıklı olsun diye, Nuri'yle aynı şeyi konuştuk Cumartesi günü, 5.4 - 5.5 litrelerden 6 litre civarına çıktık ikimizde aynı anda ve hiç bir sebep yokken

Gelde mantıklı bir açıklama getir

Havalar soğuyunca daha az mı yoksa daha çok mu yakardı bunlar?

[civilengine]

Herkes komşunun tavuğunu kaz zannetti. Bu iş nasıl oldu hiç anlamadık.

Tam karşılığı budur. Ersen' in motoru daha dengeli, daha kararlı bir gidişe sahipmiş gibi geldi. Ersen benim motorun neyini sevdi anlamadım.

Motoru alalı yaklaşık 1,5 sene oldu, 26.000 km. yol yaptım. Şimdiye kadar 6 lt.' nin üzerine nadiren çıkmıştı sarfiyat. Depoyu son fulleyişimde 22 lt. benzin aldım, 290. km' de benzin ışığı yandı, sonra söndü. 305. km' de bir daha sönmemecesine yanık kaldı.

Tepeleme doldurarak ölçmedim, çünkü 1,5 sene boyunca neredeyse her benzinliğe girişimde fulledim , sarfiyat merakı takıntıya dönüştü yavaş yavaş. 22/3,05 = 7,21 lt/100 km. Bu rakam beni ürküttüğü için fullemedim artık. Battı balık yan gider.

Hava filtre kapağındaki delik çok enteresan geldi bana, adamlar çiviyi ısıtmış, delmiş. Nedenini anlamadım. Peki ben şimdiye kadar nasıl farketmedim ki?

Basri abilerde TPS ayarı yaptıktan sonra Ersen sol silindirdeki kelebeği göstererek, gaz kolundaki boşluğu buradan alabilirsin demişti, sağolsun. O taraf gösterildi ya, sadece sol taraftaki kelebeği kurcaladım, tamam. Ulan simetrik iki silindirli motor, bir tarafı kurcaladın, diğer tarafı niye kurcalamıyorsun, değil mi?
Dolayısıyla Ersen' le Yeni Foça' da yaptığımız operasyon mucizevi japon+sigara külü bileşimi marifetiyle hava filtre kapağındaki deliği tıkamak ve sağ taraftaki gaz telini biraz daha gerdirmekten ibaretti. Sonuç olarak motor biraz toparladı kendini, kalkıştaki silkeleme hadisesini kesti, bu da benim mutlu olmama yetti.

"Master Boxer" der ki;

"Motorunuza ayar çekip mühürleyeceğim."

Ufukta debriyaj balatası görüyorum ben, onu da söyleyeyim.

[volkert]

"Master Boxer" der ki;

"Motorunuza ayar çekip mühürleyeceğim."

Birisi debriyaj balatası mı dedi?

Kırmızı motorun debriyaj, gaz ve vites geçişi daha yumuşak, sürücüyü yormuyor.

[volkert]

Fazla yakıt sarfiyatının nedenini buldum.Çok basit ve pek akla gelmeyen, yada daha doğrusu "yok canım ondan değildir" diye düşünülen birşey.O kadar basit ki, insan illa daha karmaşık sebepler arıyor.Tps ayarları, senkron ayarları, tel ayarları vs. vs...

Fazla yakıt sarfiyatının sebebi düşük lastik basıncı.

Her iki lastikte olması gerekenden neredeyse yarı yarıya düşük hava basıncına sahipti.Zaten motor yalpalamaya başlamıştı, lastik patladı diye birkaç kere durup bakmıştım.Buna rağmen sürüş bozulmasa jant yere yapışmadıkça lastik basıncına bakmayacaktım herhalde!

Lastikleri uygun basınca getirdikten sonra benzin lambası yanana kadar bekledim.Turuncu lamba yanınca 30 liralık(9.4 litre) benzin aldım ve lamba tekrar yanana kadar 180 km yol gittim.
Yani 5.22 litre 100 km de.Üstelik hiç ekonomik sürüş falan da yok.Paso gazlama.

İşe bisikletle gidip geliyorum.Bir ara lastikler iyice inmişti, tümseklerde jant tak tuk vuruyordu.Lastikleri şişirince bisiklet uçtu! Meğer o güne kadar ne biçim zorlanıyormuşum haberim yokmuş.Ben hamlığıma veriyordum alakası yok.Yağ gibi akıyor alet.

[civilengine]

Ersen okuduktan sonra lastik basınçlarını ölçtüm, ön 26 psi, arka 30 psi.

Doğru basınca getirdikten sonra yakıta bakmalı, haklı olabilirsin.

[Basri]

Ersen haklısın galiba, lastiklerin havasını tamamladıktan sonra (hepimiz mi bu kadar üşengeçiz? 2-3 günde bir, hatta her gün kontrol etmemiz gereken lastik havalarını bir problem yaratmadan kontrol etmiyoruz ) bir depo benzin yaktım ve 6 litrenin altına düştüm. 5.7 litre gibi, 1-2 depo daha yakınca kesin sonuç ortaya cıkacak, lastik havalarını kontrol etmeye üsenmezsem tabi.

[Basri]

Uzun zamandir Shell 95 oktan benzin kullaniyorum ve ayarlarim ona gore. Bugun her ne hikmetse icimden 98 octan Shell almak gecti ve depoyu doldurdum, belki performans biraz farkeder diye dusundum. Almaz olaydim, motor teklemeye basladi ve tekrar senkron vs. ayari yapmak zorunda kaldim.

Bu kadar mi farkeder yaw.

[volkert]

Hız göstergesi çalışmayınca aklıma ilk gelen km telinin koptuğu olmuştu.Pegaso'da başıma gelmişti teli yaptırmıştım.Ancak ön tekerlek tarafından teli sökünce sağlam olduğunu gördüm.Teli sökmek için tekerleği sökmeye gerek yok.Teli tekerleğe sabitleyen parçayı 1 tane yıldız vida tutuyor.Gayet pratik.

Ancak telin bağlı olduğu parçayı sökmek için, ön tekerlek milini tutan 17 numara civatayı söküp tekeri hafif öne almak gerekiyor.Amortisör furşunun altında, tekerlek mili bağlantı noktalarında alyan civata var birer tane.Bunları da gevşetmek gerekiyor.

Tekerlekten hareketi tel'e ileten parça şu:



Parçanın içinde plastik bir dişli var.Bu dişli tekerlek tarafında, tenekeden çift tırnaklı bir parçaya geçiyor.Hareketi uzun helezonik bir dişli ile tel'e iletiyor.Dişlinin tel bağlantı tarafı ve parçanın temizlenmiş hali:



Görünen dikdörtgen çubuk tel'e geçiyor.Etrafındaki yuvarlak yüzüğün dişlerini ben ezdim.Pense ile çevirmeye çalıştım olmadı.

Plastik dişli.



Tekerlek ile helezon dişli arasında, yani iki metal arasındaki dişli neden plastik diye düşündüm?Eğer bir sıkışma olursa bu dişli arada pert oluyor.Hem tekerlek tarafı hem diğer taraf hasardan korunmuş oluyor.Herhalde bu yüzden olsa gerek.

Plastik dişlinin oturduğu helezon dişli.


Plastik dişlinin tekerlek tarafındaki tenekeye geçen (teneke diyorum çünkü muhtemelen ince çelikten bir malzeme, peynir tenekesi gibi birşey) kısmında bozulma var.Sebebi helezon dişlinin yuvasına ufak pislik parçaları kaçması ve dişlinin sıkışması.Teneke plastik dişliyi doğramış.Biraz inceledim uydurulabilir gibi.Ancak plastik dişlinin yenisini bulmaya çalışıcam.Neticeyi yazarım.